Trabzon’u Türk İmparatoru Fatih Sultan Mehmed fethetti. Fazla savaşmadan, bir virayla şehri almıştı. Akabinde ahalide süratli bir Müslümanlaşma oldu. Son kalıntılar da I. Cihan Harbi ve Mütareke döneminde göç ve mübadeleyle oradan gitti. Fakat Pontus Rumluğu, Yunanistan’a olan büyük göçlere rağmen, elan Rusya’da devam ediyor
Sayfa 266 - TimaşKitabı okudu
Komnenoslar
Komnenoslar sülalesi hâlâ devam ediyor mu bilmiyorum. Trabzon’u Türk İmparatoru Fatih Sultan Mehmed fethetti. Fazla savaşmadan, bir virayla şehri almıştı. Akabinde ahalide süratli bir Müslümanlaşma oldu. Son kalıntılar da I. Cihan Harbi ve Mütareke döneminde göç ve mübadeleyle oradan gitti. Fakat Pontus Rumluğu, Yunanistan’a olan büyük göçlere rağmen, elan Rusya’da devam ediyor. Bu ayrı bir lehçe, ayrı bir kültürdür. Ama şurası da bir gerçektir ki bugünün Pontus Rum’u, Rusça ve Azerbaycan Türkçesini kendi anadilinden daha iyi biliyor. Hatta bazılarının Yunancası neredeyse yok gibidir.
“Büyük Kartal” Karadeniz Semalarında
Küçük bir yarımada üzerine kurulan Amasra, doğudan ve batıdan esen rüzgârlardan pek etkilenmeyen, iki limanı olan, doğal güzelliği sebebiyle “çeşm-i cihan” diye anılan, Ceneviz Cumhuriyeti’nin Anadolu’daki önemli ticaret kolonilerinden biriydi. Limanın ticaret hacmi oldukça yüksekti. Bununla birlikte Amasra,
Fatih Devrine Genel Bakış
1451’de Fatih Sultan Mehmed tahta çıktığında, Fetret Devrinin neden olduğu buhran atlatılmış ve Ankara Savaşı öncesindeki sınırlara aşağı yukarı yeniden ulaşılmıştı. Osmanlı Devleti; Balkanlar’daki Tuna Nehri ile Doğu Anadolu’daki Fırat Nehri arasındaki coğrafyaya büyük ölçüde yerleşmiş durumdaydı. İstanbul’un Fethi’nden
Genç cihan hükümdarı Sultan Mehmed Han, İstabul'un önünde bu topların ateşlediği mermilerin nereye düşeceğini, nasıl ve ne kadarlık bir alana zarar vereceğini logaritma ve geometriden yararlanarak hesapladı. Burada dönemin medrese düzlemini bugüne taşıdığımızda evrensel karşılığı olan makine mühendisliği eğitimden Aliyyü'l-A'la notuyla mezun olmuş 17 yaşında bir üniversite mezunundan bahsediyoruz.
Sayfa 90Kitabı okudu
Genç Sultan Bursa'da iken yeniçeriler "sefer bahşişi isteriz" diyerek kazan kaldırdılar.
Yolun iki tarafında silahla saf tutan yeniçeriler, Fatih'e "Padişahımızın ilk seferidir, kullara ihsan gerek" dediler. Askerin bu davranışından oldukça rahatsız olup incinen Fatih, 10 kese akçeyi askere dağıtıp ortalığı sakinleştirdi. Ardından yeniçeri ağası olan Kurtçu Doğan'ı falakaya yatırtıp görevinden azletti. Yerine Mustafa Bey'i getirterek onu yeniçeri ağası yaptı. Yeniçeri subayları da Fatih'in öfkesinden nasiplerini aldilar. Sultan, yayabaşlarını çağırtıp "Bu edepsizlik sizin aklınızın kusurudur" diyerek onlara yüzer sopa vurdurdu, görevlerinden azletti. Yeniçerileri kontrol altında tutmak için kendisine bağlı birkaç bin doğancı ve sekbanı da onların arasına kattı. Fatih'in, askerin isyanına verdiği bu tepki ve getirdiği yeni düzenlemeler sayesinde yeniçeriler, bu padişahın saltanatı boyunca birçok zorlukla karşılaşmalarına rağmen bir daha seslerini çıkaramadılar.
Sayfa 53Kitabı okudu
II. Abdülhamid’ten Vahdettin’e mesaj...
Yıl 1890.. Sultan Abdülhamid, Âsaf Paşa'yı çağırıyor... Çanakkale Boğazı'ndaki top ve bataryaları yenilemesini, Boğazı geçilemeyecek şekilde tahkim etmesini emrediyor.
Âsaf Paşa bir duyumu olup olmadığını sorunca da: “Su uyur, düşman uyumaz Paşa" diyor, “nemize lazım, tedbirli olalım."
Avrupa’nın, aksini söylemekle birlikte, bizi
Sayfa 76 - Aynı yazar hem II. Abdülhamid’in bunu söylediğini naklediyor bende İngiliz Malaya zırhlısıyla kaçan Vahdettin için hain değildir diyebiliyor(?)Kitabı okudu
Istanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden ordu ne güzel ordudur.
Eğer senin de bölgesel istikrar ve siyasal birlik gibi bir derdin varsa, benim şemsiyem altında birleşelim.
Bizler kefenlerimizi giyerek yola çıktık.
Başımızda Latin külahı görmektense Osmanlı sarığı görmeyi yeğlerim.